7 Nisan 2017 Cuma

Kız Tavlama Stajı


 Üvey annem sık sık telefon edip hal hatır sorma bahanesiyle aramızdaki buzları eritme çabasına bir girişti, pir girişti. Tüm konuşmalarımız onun uzun uzun konuştuğu benim tek kelimelik cevaplarımla geçtiği halde kadın benden ona doğru esen kutup rüzgârlarını fark etmemiş gibi aramaya istikrarlı bir şekilde devam ediyor.





Dün yine böyle bir konuşmanın peşi sıra sitenin parkına çıktım. Kezo anne güneşi görünce atmış kendisini parka, hem çocukları izliyor, hem örgüsünü örüyor. Biraz lâfladık.





Afitap’la Binnaz da çocuklarla geldiler. Biraz çocuk mıncıkladım da sinirim geçti. Bir ara İkram Bey beni eve çağırdı, bir şeyler istedi. Geri geldiğimde Kezo annenin yanında iki tane sarıçiçek duruyordu. Biz sohbet ederken Mantar skuturuyla geldi. Dört yaşın verdiği enerjiyle bir koşturuyor ki. Afitap Kıvırcıkla avmye gidince Mantar yalnız kaldı ve bize sardı. O skutur ne hallere girdi anlatılmaz, skutura acınır. Bir ara Mantar yerde skutur bunun tepesindeydi. Bir ayağını skutura koymuş diğer ayağı yerde, skuturu şaha kaldırmış:
“Teyje, teyje bak, bu menim ösel hayeketim!” diye gösteriş yapıyor. Tabii Kezo anneyle ben öyle coşkuyla alkışlayınca oğlan da daha bir galeyena geliyor.
 




Bir ara durgunlaştı, yan gözlerle bizi bir süre süzdü, dönüp koşarak uzaklaştı. Birkaç dakika sonra elinde bir tane sarıçiçekle geldi. Çiçeği bana uzatıyor ama kafa baykuş kafası gibi nerdeyse üçyüzaltmış derece tur atacak.

Çiçeği alıp haytayı bir güzel öpüyorum. Ama oğlan halâ durgun. Bir süre sonra anlaşılıyor durgunluğun sebebi.

Elinde ikinci bir çiçekle gelip bu sefer çiçeği kucağıma bırakırken gözlerimin içine adeta özür dilercesine bakıyor. Kezo anneyle birbirimize bakıyoruz, çocuğu kucaklayıp yıkarcasına öpücüklere boğuyoruz.

Kezo anneye iki çiçeği bir seferde götürmüş, bana tek tek getirdi ya, o af dileyen bakışlar onun içinmiş. Biz oğlanı öpücüklerimizle

yıkadıktan hemen sonra gelen İkram beye olanları Kezo anne anlatıyor ve:

“Şu mantardan örnek al oğlum…” diye ekliyor. Ama İkram beyin cevabı gülmekten ağlatıyor:
“Lan mantar, oğlum kız tavlamak için yaşıtlarını seçsene! Nenenle teyzene böyle jestler yapıp bizim başımızı niye derde sokuyorsun?”
Bu arada bizim Ejderha gözlerinde değirmen taşı ağırlığında kalem rimel eyeliner üçlüsüyle apartmandan çıkıyor.
 “Kızım hayrola? Nereye böyle rakun gibi gözlerle?”
“Bakkala gidiyorum anne.”
“Hııı, iyiymiş, ben düğününe gidiyorsun zannetmiştim. İçim rahatladı.”
“Ne diyorsun anne ya?”
“Ne diyeceğim kızımcım, bakkala makyajsız da gidilir, bir daha görmeyeyim.”
“Korkma anne, yolda takılan erkek olursa yem bulmuş tavuk gibi koşmam.”
“Nasıl içim rahatladı bilemezsin…”
Ejderhanın gidişiyle polis komşu Han Kapısı ve eşi Uzun’un eve gelişi çakışıyor. Han Kapısı selam sabahtan sonra:
“Abla bak!” diyor önümüzde tamtur dönerken. “Nasıl kilo vermişim?” adam o kadar iri ki verdiği beş kilo pek de belirgin değil.
“Ya, evet” diyorum. “Yan durunca görünmüyorsun.” Uzun kahkahalar eşliğinde kendi dairesine yöneliyor.

Yaşadığım deneyimlerden sonra hayatı ti’ye almayı alışkanlık haline getiren, öğrendiğimden beri okumayı, lisedeki edebiyat öğretmenimin telkinlerinden sonra yazmayı hayatımın bir parçası yapmayı görev edinmiş bir faniyim.
BENZER YAYINLAR

6 yorum:

  1. Offf be Calimerom ;
    Açma şu kadının telefonlarını.

    O çiçek veren ve alkışla kendinden geçen ruha kurban olurum ben.

    İkram beyden almışsın doğru cevabı,"Doğru söze ne denir" Hiç...

    Değme kızçenin süsüne,yeni almıştır belki yenisini denemesin mi ?
    Bu ara da ne yakışıyor ama Rakun bakışlar kızçelere Allah'ım kötü gözlerden korusun hepsini...AMİN...
    Kilo da neymiş isterse senin gibi-benim gibi herkes verebilir.
    Tebrik ederim iyi gidiyorsun....Az kaldı sabır güzel arkadaşım,emin ol bir süre sonra yaşam şeklin bu olacak.
    Su börekleri hayallerin de uyusanda rüyanda görürsün artık löp,löp yutmaları,uyanınca zaten ancak bir dilimin yarısını ancak yiyebilecek,yetti bana gari bu göz hakkı deyip geçeceksin.Gün gelecek ideal kilonda olduğunda kendine ziyafet çektiğinde bile,canının çok da çekmediğini fark edip kendini sevmeğe devam edeceksin.
    Küçük kuzum,öpüyorum seni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O Ejderha var ya o Ejderha, birazcık kitap okusa vallahi hazırcevaplıkta bizi solda sıfır bırakacak. Abartmadan yaptığında ses çıkarmıyorum da fazla rakun bakışlı olunca olmuyor:) O Mantar efendi zaten sevimli, bir de davranışlarıyla bakışları döve döve sevmelik yapıyor keratayı. Kilolara gelince benle inatlaşıyorlar da bende de dokuz keçi inadı var:)

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Şükür ben iyiyim de anlatması uzun sürer. Yarın yeni postta anlatacağım zaten. Ay özlemişm vallahi.

      Sil
  3. Bak calimero tam 1 ay olmuş yazı yazmamışsın ayıp oluyor ama...
    Bekliyoruz..
    İnan ki uğrayıp dönüyorum bazen sıkıştırmayayım şu kızı diye ama sen de çok,tembel oldun bu aralar.
    Yorum yazmadan geçemedim bu sefer.
    Ancak akşam aklımdan geçtin yine ama bilgisayara geçmemiştim sabah yazayım dedim ve sen uğramışsın.
    <bak nasıl istemişsem ALLAH'tan gece dürttüm demek ki seni,dua et rüyana girip korkutmamışım valla yaparım haberin olsun...
    Yaz,yaz,yaz..
    Sevgilerimi bıraktım yine de tepe tepe kullan ben yine gelir bırakırım.
    MUCUUUUK...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vallahi tembellik değil. Yarın ki postta anlatınca artık tembel demezsin inşaallah bana:))) Hepinizi çok özledim.

      Sil