Yatcak yerim yokmuş…
Öyle diyorlar, ben diyenlerin yalancısıyım…
Bu laf ebesi yer cücesi
Calimero’nun başına gelenler var ya… Sabır taşını çatlatır işte o başa gelenler
ama dinleyenler bana diyorlar yatacak yerin yok diye. Eskiden sinirden
kulaklarımdan ateş çıkardı, şimdi düdüklü tencere gibi tısıl tısıl tıslıyorum…
Eltim 2 numara kalp
ameliyatı olacak, ben de refakatçisi olarak yanında olmayan boyumu
gösterecektim. Kadın ameliyat oldu olmasına da ben boy gösterme aşamasına
geçemedim bir türlü. Çünkü kadın yoğun bakımlardan çıkamadı. Öksürmesi, nefes
egzersizleri yapması gerekiyormuş. Malumdur ki ameliyat yeri ağrıyor, yapmamış,
salmış koyvermiş… Öyle Memik efendinin koca öküzü gibi salmış kendini yatıyor.
Eltimin oğlu Mami geçen akşam beni görüntülü aradı, annesini de gösteriyor.
“Yengeee! Nasılsın?”
diyorum, gözler şöyle bir oynuyor ama o istif hiç bozulmuyor.
“Kııız, pofidik! Bi el
salla da görelim!” diyorum, gözlerini deviriyor... benim de tepem attı mı ne ağzıma sınır var, ne laflarıma denetleme:
“Lan! Kaynanamın gelini!
Kız kalk bi artık! Bu ne be; millet bi 15 temmuzda böyle nöbet tuttu, bide
senin başında! Yeter keyif yaptığın, kalk bi çay demle, ben de keki kaptım
geliyom!” Telefonu kapattık. Ertesi gün arayıp sorayım dedim. Sabah yine yoğun
bakıma almışlar, uyutuyorlarmış. Tiroid değerleri çok yüksekmiş, bir türlü
düşmemiş, doktorlar da yoğun bakıma almışlar.
Evdekiler başladı bana “Kadın
canıyla uğraşıyor senin ettiğin laflara bak! Yatacak yerin yok he!”
Taşınan Menekşenin
dairesini alan çift taşındı, yerleşti. Beş yaşında uzaktan tatlı mı tatlı bir
oğulları var. Kapı komşu olduk ya, merdiven boşluğunda karşılaşınca hal hatır
soruyorum, oğlanın adının falan soruyorum, çocuk bana:
“Salaksın sen!” demez
mi, öylece, dümdük… Annesine bakıyorum ki uyarsın, kadın sadece gülümseyerek
çocuğa bakıyor. Yürüdüm gittim. Ertesi gün yine karşılaştık, anneyle konuştuk
falan oğlan yine “salaksın sen” deyip de annesi de uyarmayınca:
“Ne ayıp! Kimseye salak
denmez. Senin gibi yakışıklıya hiç yakışmıyor!” dedim. AYYYY! Oğlan bir başladı
ağlamaya, bildiğin kriz geçiriyor. Her şeye maydanoz bir komşu var, ben pek muhatap olmam kendisiyle; yanımızdan geçerken bana:
“Ağlattın el kadar
çocuğu, yatacak yerin yok!” deyiverdi.
Dellenecem de korkuyorum
biri daha çıkıp yatacak yerin yok derse ümüğüne sarılacam, al başına bela;
hayır bi de adam ümükledim diye gerçekten yatacak yerim olmıycak…
ha haaa öyle yapma sonra mapusta yatacak yerin olur baaaak :)
YanıtlaSilBende bu şans varken mapus damlarında bile yatamam, yatırmazlar:DDD
YanıtlaSilGüzel arkadaşım çok önce telfdan. okudugum,değerli yayınına yorum yapamadı;
YanıtlaSilbilgisayar elime geçince yazarım dedim ihmal ettim kusura bakma.
Canım senin o koca yüreğin her yerde yer bulur yatmaya,meraklanmasın kimse.
Ki, benim kalbimde her zaman yer vardır sana da.
Harika bir yayın okudum yine emeğine sağlık.
Sağlıkla kal öpüyorum seni...
Eminim ki geç kalmakta geçerli sebeplerin vardır. Çok öptüm, koklaya koklaya öptüm...
SilBüyük güldüm vallaa :) Komşunuza da gıcık oldum. Bence iyi söylemişsiniz :)))) Kucakladım :)
YanıtlaSilMyna sağ olsun. Sayesinde çok tatlı bir genç hanım tanıdım. Çok öptüm:)))
YanıtlaSilHani biriyle konuşur konuşur sonra akraba çıkarız ya tam olarak öyle hissediyorum. Ve gerçekten çok mutlu oldum :)))))))) Sevgiler :)
SilHahaha.... Valla gerçekten öyle hissedilecek bir durum. Mutluluk karşılıklı:)))
YanıtlaSil