Geçenlerde
bir aile dostumuz yeni eşiyle bize oturmaya geldi. Beyefendi Eşme’den yılların komşuluğu
yaptığımız bir ağabeyimiz, eşi hastalanıp da doktorlar çok yaşamaz deyince
hemen arayışa girip şimdiki eşi hanımefendiyle görüşmeye başlamış, eşinin
ölümünden birkaç ay sonra da evlendiler. Ben pek hoşlanmam beyefendiden ama
geliyoruz deyince de gelme denmez, mecburen açtık kapıları.
Bayan
pek hoş, naif bir Kırgız hanım… Türkiye’de ikinci evliliği imiş. Pek de güzel
konuşuyor dilimizi. Bazı kaymalar falan oluyor ama genelde birbirimizi gayet
iyi anladık. Ben mutfakta ikram tabaklarını hazırlarken Ejderha ile sohbet etmişler.
Derslerden, gelecek planlarından falan bahsederken bizimkinin telefonu çalınca
kadın şaşırmış. Çünkü zil sesi Kore gruplarından B.A.P adlı grubun son şarkısı Hands
Up! Demek diyor hanımefendi doğu müziğini seviyorsun, o zaman bir de şunu dinle:
Bu arada
bizim Afitap’ın kayın validesi ile
imtihanını canlı yayın izliyoruz. Sitemizde son trend pencereden camdan
Kıvırcık’a:
“Tosunum!”
diye avaz avaz bağırmak. Ondan esinlenen bazı site sakinleri de pencerelerden
çocuklarına canhıraş feryatlarla eve gelmelerini, bakkala gitmelerini ya da ne
bileyim kardeşine bakmalarını falan yırtınıyorlar. Sitenin geri kalanı bunları
kâh uyarıyor, kâh tartışıyorlar ama ciyaklamalar kesilmiyor.
Balkız’ın
annesi Kezo, Afitapla kayın validesini birkaç hanımı daha çaya davet etmiş,
beni kusur bırakır mı, en son beni de bir emriyle kapısına dikiyor. Çaylar
içilirken sohbet arasında Kezo,ortak bir konu bulabilmek için kadına hayvan bakıp
bakmadığını soruyor ve bana muhteşem bir asist verdiğini bile bilmiyor.
“Lâfınızı
bölüyorum ama bir şeyi merak ediyorum. Düve neye deniliyor, inek neye
deniliyor? Aradaki fark ne?” Kadın tüm bilgiçliğiyle:
“Doğum
yapmamış, danadan büyük dişi hayvana düve denir, süt vermez; doğum yapıp süt
vermeye
“Hımmm,
o zaman, tosunlar da büyüyünce öküz mü oluyor?” Kadın kıpkırmızı oluyor ve hop
konu site seçimlerine geçiyor. Bana saldırırcasına:
“Ne
o, İkram bey artık beceremiyor da yöneticiliği mi bırakıyor?”
“He
teyze, o dediğinden.”
Birkaç
gün sonra okulda aile birliği toplantısındayız. Toplantının ortasında içeri peşinde Zaloğlu Rüsteml’le bir genç giriyor. Kanuni
Süleyman genci tanıtıyor, okulumuzun halk dansları ekibini eğiten öğretmenmiş
beş dili varmış… Başkanımız Erdem Bey atılıyor:
“Hele
gel aç ağzını bakayım! Biz bir dili zor dolaştırıyoruz ağzımızda, sen beş dili
nasıl dolaştırıyorsun?”
Yeni bir Abdülhak Hamit Tarhan. Aldülhak Hamit Tarhan Jr.
YanıtlaSilUmarım ismi yanlış hatırlamadım :))))
Sanırım doğru hatırlıyorsun. Bizimkinin kendisi de ufarak bir şeydi, neredeyse cebine koyup götürebileceğin kadar:DDD
Silovlan yıkmış geçirmiş ortalığı 23 yaşlarında... ilk defa duyuyorum tabii ki. :)
YanıtlaSilbu pazar da bunu öğrendik. teşekkürler.
Türki devletlerde tanınıyormuş, bizler yeni tanışıyoruz sesyle.
YanıtlaSil:) Yaaaaaa, o ne güzel bir soru olmuş öyle... Hele bir de Erdem Bey'in sorusu valla skeç olur bunlardan.
YanıtlaSilHe yaa!O feryatlarla yapılan gürültü kirliliğini önlemk için kafayı çalıştırmak gerekiyordu. Erdem bey daha lafını bitirmeden Kanuni Süleyman gülmekten sandalyesinden düşüyordu az daha:DDD
SilO kocanın, eşi boşuna erken ölmemiş garibim,kurtulmuş bu zalimin elinden.
YanıtlaSilDüve mi ? Öküz mü ? çok iyi denk gelmiş.
Canım benim,hazır cevaplığın o güzel zekanın ürünü biliyorsun değil mi.
Öpüldünüz.
Karşılıklı birbirlerinin ömrünü yediler. Hazır cevaplık mı bilmiyorum ama hele son yıllarda aklıma gelen dilimden dökülüyor. Öpücükler benden:DDD
SilBen de bu buzağı,düve,manda filan gibi şeyleri hala karıştırıyorum yaaaaa :(
YanıtlaSilKöyde yaşamayanlar ya da ilgisi olmayanlar aradaki farkı pek anlamıyorlar.
Silay ilk paragraftaki adamdan ben de hiç hoşlanmadım. ölmeden yeni eş bulmuş ha :) sondaki beş dil de efsane, gerçek olamayacak kadar komik valla :)
YanıtlaSilHıyyh, o adamdan ne kadar hoşlanmıyorsam o kadar karşıma çıkıyor. Keçinin sevmediği ot hesabı. Erdem bey de az değil hani:))) Toplantılarda kahkaha eksik olmuyor:DDD
SilBeş dil esprisi beni benden aldı :D
YanıtlaSilBiz de koltuklarımızdan düşüyorduk gülerken:DDD
SilEşi hastalanıp, çok yaşamaz denince arayışa girmek de değişikmiş. O nasıl bir kafa ola ki üzülmek yerine eş arayışına girebilmiş. Gerçi uzaktan görünenle içeride yaşanan çok farklı olabiliyor çok zaman. Yargılamamak lazım. Sadece dikkatimi çekti haliyle çok sık rastlamadığımdan olsa gerek.
YanıtlaSilBu arada iyisin di mi Calimero kardeş? E ben de iyiyim. İşte aylaaarca iş güç, ak gök koştururken bloğumu ve de blog arkadaşlarımı feci şekilde ihmal ettikten sonra, o gün bugündür deyip, sonunda dönüş çabalarıma başladım. :) Zahmet oldu biraz tabi :P, ama olsun, özlemişim. ;)
Sevgiler...
Gel gülüm, canım yeter ki gel... Yazdıklarınla hem ufkumuzu hem de gülme hissimizi besliyorsun. Gerçi Mevlana değilim ama gel evladım:D Eşi ölecek bile olsa hiç değilse toprağı kuruyaydı... Yargılamak istemem ama hoş değil yaptığı yine de.
Sil