7 Aralık 2016 Çarşamba

Kulağıma Takılanlar

Kaç gündür yeni post hazırlamayı düşünüyorum da nedense bir türlü oturup yazmak gelmedi içimden. Bu gün Süpürgesiz Cadı, artık Ejderha diyeceğim ona öğlen arasına çıkmaya yarım saat kala telefon etti okuldan:
"Çok hastayım, eve geleyim mi?" Diye sorarken sesi nasıl kırılıyor anlatamam. Dedim:
 "Sen gelme, ben geliyorum, seni bir doktora götürelim bakalım neymiş derdin." Ses bir anda daha canlı gelmeye başladı:
 "Yok ya o kadar da kötü değilim, evde biraz yatıp dinlensem yeter." 
"Yok yok" dedim, "bir doktor görmeli seni."
İkram beyle arabaya bindik ama adam sayıp söylüyor:
  "O Ejderha var ya o Ejderha; ne hasta ne usta. Dersten kaytarmak için yapıyor,
doktoru boşuna oyalamayın bla bla bla…"
Çocukların dersten çıkmasını bekliyoruz; hizmetli bahçe kapısına konuşlanmış, öğlen arası için dışarı çıkacak çocukların kartlarına bakıyor, sırayla gönderiyor. Bir zibidi oğlan geldi, kartı o kadar hızlı kaldırıp indirdi ki Flash yanında tembel hayvan kalır. Ama açıkgöz hizmetli yemedi tabi:
“Oğlum, ver arkadaşının kartını da kendisi çıksın. Sen çıkıp da n’apçan, hava çok soğuk.” Diye oğlanı gerisin geri okula yolladı. Bir başka kendini fırlama zanneden yeni yetme bebe karttaki fotoyu kulak hizasında tutup:
“Bak, bak benziyor mu? Benziyor mu bak?” diye çalar saat gibi çiril çiril ötüyor ama diğerlerinden fırsat mı var?
“Ben olsam kendimi intaar ederdim be! O nası resim lan, fotoğrafçı göz nakli yaptırmıştır bunu çektikten sonra.”
“Yok be olum, adam kör, yoksa kimse bu salağın fotosunu çekmeye dayanamaz.” Yeni yetme cevabı yapıştırıyor:
“Demek siz o yüzden katil gibi çıkmışsınız fotolarda!”
Cuma günü toplantı bittikten sonra Ejderha’nın çıkış vakti yakın diye bekliyorum. Hizmetli bahçe kapısını açarken bir yandan da öğrenci kaçırmamanın peşinde. Çocuklar yalvarıyorlar n’olur gidelim diye, hizmetli:
“Tören var olum, İstiklâl marşı okunacak.”
“Abi bir her akşam evde okuyoz yaa, n’olur gidelim.”
“Gidin bi de müdüre söyleyin, o izin verirse gidersiniz.”

“Abi, yaktın bizi yaaa, ne var gitsek.” Diye söylene söylene sıralarına geri dönüyorlar.  

Yaşadığım deneyimlerden sonra hayatı ti’ye almayı alışkanlık haline getiren, öğrendiğimden beri okumayı, lisedeki edebiyat öğretmenimin telkinlerinden sonra yazmayı hayatımın bir parçası yapmayı görev edinmiş bir faniyim.
BENZER YAYINLAR

11 yorum:

  1. Her okula böyle bir hizmetli lazım...

    Özledik senii Calimerooo;
    Cadıya haksızlık yapma o bilir ne yapacağını. Vardır bir bildiği...
    sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doktor Cadıya demir vitamini yazdı iki kutu. Demir eksikliği dışında tam bir Ejderha :) Okul hizmetlimiz görevinin eri ama müdürümüzün disiplin anlayışı da etkili bunda tabii. Ben de sizi çok özledim. Hanım anne nasıl, iyileşmesi ne hızda?

      Sil
  2. Geçmiş olsun o zaman :) Bizim de bir Mehmet abimiz vardı lisedeyken az kayırmadı bizi valla sağolsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Hizmetliler candır aslında ama bunu fark edebilen çok yok 😄

      Sil
  3. hah haaaaa süper yazmışsın yaaa ha haaaa ama baksanaaaa o kedi fotoları ne ya allam çok komik valla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukların okul kimlik fotolarını görsen karnın ağrır gülmekten... Kimi katil gibi kimi tinerci gibi hele bazıları mağara insanı gibi çıkıyorlar:DDD

      Sil
  4. Bende çok numara yapardım okula gitmemek için :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İhihihi... Bu yüzden ettiğimiz kavgaların sonucu artık adı Ejderha:)))

      Sil
  5. Acaba şarkı yazısı mı dedim bir an... :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nerde bizde o yetenek? Keşke olsa ama herkes bir Mert Oflazoğlu değil ne yazık ki...

      Sil