Ah nerede vah nerede? Şimdi
baktım buradaydı? Acaba nereye kayboldu? Ah nerede vah nerede? Benim huzurum
nerede? Bulana kocaman bir ödül vereceğim. Bende bu felek varken daha neler
göreceğim bilmem… Neyse kısa keseyim de Aydın abası olsun, kihkihkih…
Dün, yani Perşembe günü bizim
Uzun’un kayın validesi gelmiş, gidip hoş geldin demek lazımdı, Kezo anneyle
beraber gidip görevimizi ifa ettik. Dönüşte Balkız:
“Lan topaç, pardon Calimero, ben
spora gidiyorum. Hadi kap bi havlu eşofman, arabada bekliyorum!” deyince itiraz
etmenin hiç bir işe yaramayacağını anladığım için mehter marşı adımlarıyla
düşüyorum Balkız’ın peşine.
Kursa İstanbul’dan bir hoca
gelmiş konuk eğitmen olarak, gelmez olaydı. O ne endam, o ne beden? Eğer o
kadınsa ben neyim niye uzuuun, felsefiiik bir düşünceye dalmak üzereydim ki,
sağ tarafımdan cırtlak bir ses geldi:
Ay benim göbek çalışmam lazım! |
“Ay benim göbek çalışmam lâzım!”
Kıza bakıyorum, sadece kemikten mamul bir korkuluk, utanmadan göbek çalışmaktan
bahsediyo… Utanmaazz!
Ter kan içinde tepikmekse
tepikmek, sürüm sürüm sürünmekse sürünmek, o kırk beş dakika spor aktivitesini
bitirdik, bitirdim. Bayıldım bayılacağım derken hoca birkaç püf noktası, tüyo
falan verdi ama tepikmenin verdiği yorgunluktan mı nedir kalbim kulaklarımda
trampet, yok yok kös çalıyor…
Eve geldik, baktım İkram bey
sırra kadem basmış. Sordum, ablası telefon etmiş, bizimki de bir geceliğine
gitmiş. Oh oh, kafa dinleme akşamı desene deyip tam duşa gireceğim, karşı
daireye yeni taşınan komşu yine eşini
pataklamaya başlamaz mı? Ne yapmalı;
kavgayı, daha doğrusu Cem’in Menekşe’ye kötek atmasını nasıl engellerim derken
baktım güvenlik apartmana giriyor. Balkız çağırmış. Birinci katta dört daire
var: Balkız bekar, onun karşısındaki Of’lunun kocası akşam vardiyasında, benim
İkram Bey köyde. Bir Cem kalıyor, o da karıyı gebertmekle meşgul.
Güvenlik görevlisine kapıyı açan
Cem höykürüyor:
“Kim şikayet etti laeayn
bbeğenniiği?” o lafını bitiremeden neredeyse nefesinin kokusundan biz de sarhoş
olacağız. Güvenlik görevlisi mırın kırın konuşmaya çalışıyor ama Cem’de
dinleyecek hal yok. Gümmm diye kapıyı çarpıyor ve kaldığı yerden Menekşeye girişiyor.
Bu sefer zile ben basıyorum. Kapı açılır açılmaz bant kaydı gibi carıldıyorum:
“Ay Cem bey, İkram bey köye
gitmiş. Benim ejderha ateşlenmiş, (Ejderha omzumun üzerinden bizi izliyor bu
arada) aman komşu nöbetçi eczane bul, ilaç al!”) Cem neye uğradığını şaşırıyor.
Fırsat bu fırsat güvenlik görevlisi de bunu kolundan tuttuğu gibi çekip dışarı
çıkartıyor. Cem dışarı, ben menekşenin yanına içeri… Kızcağız kapana kısılmış
yavru fare gibi bir köşeye büzülmüş, titrerken dişleri kırılacak. Koluna girip bizim
eve geçiriyorum. Kıza su, melisa çayı içirip biraz sakinleştiriyoruz.
Güvenlikte de Polis Uzun’un yine
polis olan kocası Han Kapısı, Cem’i alıp yürüyüşe çıkıyorlar, adamı
sakinleştirmeye uğraşıyorlar. Cem güvenlikte sızıp kalıyor. Menekşe nihayet
toparlanıp kendi evine gitmek için kapıyı açtığında iki tane kelli göbekli
polis apartmana giriyor.
Menekşe, korkuyla bana bakarken
polisler Binnaz’ın dairesini soruyorlar. Hobaa! Buyur buradan yak! Polisler Binnaz’ı
karakola götürmeye kalkıyorlar, Mantar feryat figan apartmanı çınlatıyor, Yusuf
ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Polisler karakolda öğrenirsiniz deyip Binnaz’ı
paketliyorlar. Mantar’ı almaya çalışıyorum ki Yusuf karısıyla gidebilsin, ama
çocuk çocuk değil, koala mübarek. Babasının gırtlağına bir yapışmış, az daha
çeksem çocuğu Yusuf cansız devrilecek.
Bizim araba İkram Bey’de, Balkız’ın
arabasını alıyoruz, polis arabasının peşine düşüyoruz. Mantar’la Yusuf’a
şoförlük yapıyorum. Han Kapısı durumu öğrenince Uzun’u da ensesinden tutup
peşimizden geliyor. Uzun, karakolda polis ya; bayan tutukluları arama,
nezaretteyken nöbet tutma sırası Allah’tan Uzun’da.
Olay anlaşılınca feleğimizi
şaşıyoruz: Yusuf’un o pek sevgili anneciği Asiye hanım, hasta komşusunu
ziyarete gidiyor, otururken de koltuğun kenarına sıkışmış iki tane hap buluyor,
ziyan olmasın diye de ağzına atıp yutuyor. Meğer haplar kalp ilacıymış ve Asiye
hanımı adeta komaya sokuyor. Hastanede de Asiye hanımın kızı, annesinin kalp
hastalığı olmadığını, daha bir gün önce kardeşi Yusuf’ta olduğunu söyleyince
formalite gereği gelip Afitap’ı olası suçlu olarak gözaltına alıyorlar. Kadın,
sabah kendine gelip de olanı anlatıncaya kadar Afitap nezarette, Mantar koala
gibi babasının gırtlağında ben de nedense Mantar’ın dibinde sabahlıyoruz.
Epey maceralı bir gün geçirmişsiniz canım Allah kolaylık versin de eşine pataklayan erkeklere bir mukabele pataklayacak kanun çıksa da ne yaptığını anlasa dayakçı kocalar.
YanıtlaSilKafa dinleme gecesi diye sevinirken acele etmişim. Cem'in babası da eşini dövüyormuş. Ne görürse onu yapıyor odun. Bir de alkol var işin içinde, Han Kapısı araştıracak bakalım ne yapılabilir.
SilGülsem mi, ağlasam mı? Yalnız senin canın hiç sıkılmıyordur. Ne aksiyonlu hayatın var öyle :)))
YanıtlaSilYaaa, her an diken üstündeyim şimdi ne olacak diye:)))
SilTepikmek! Hahhahhaaa! :D Sayende bi kelime daha edindim. :P
YanıtlaSilBoşver tepikmeyi kardeş, aç oyun havasını, romanı neyin, deli gibi dans et. En temiz ve eğlencelisi, benden demesi. ;)
Göbeksiz günler dilerim efenim. :)
Bazen açıyorum da kızlardan bana yer kalmıyor anam, bu kazan gibi göbek nasıl gidecek bilmem:DDD
Silya nasıl olur o kadar dövmek yaa ah kadın kendisi şikayet edebilse o cemi ama olmuyor işte, asiye hanım neden ya bulduğu hapı içmiş ki olcak şey değil ama olmuş yani bedava hap diye mi acaba hey allam bi deee o 155 imdat inanılmaz komik bir karikatür yaa :)
YanıtlaSilMenekşe doğu kökenli bir kızımız, ana baba ölmüş, kardeşler destek olmuyor. Han kapısı hem iş hem de güvenlik konusunda yardımcı olmaya çalışıyor da bakalım. Asiye hanım asıl sopalık olan ya işte büyük ya neyse. Haplar ziyan olmasın diye içmiş. En azından bize böyle dedi. Cimrilikten boş mezar bulsa gidip yatacak:DDD
SilAmma maceralı bir hayat :D Ama niye o kadar dövüyor ki karısını :(
YanıtlaSilArada bir sakinlik de aranmıyor değil hani:DDD
SilCanısı bu nedir böyle,aksiyonlar hiç bitmiyor sizin orada,geçmiş olsun.
YanıtlaSilAma anlatan,yaşayan sen olunca olaylara (Menekşe'nin )dışında çok güldüm...
Severim ben senin sporunu-duşunu alıp kız kıza tam keyif yapacakken ah bu komşular,
Ama çok takdir ettim bak spor işine devam vazgeçmek yok...
Menekşe olayına el koyulmasına sevindim;
Asiye hanımı ALLAH'a havale ettim...
Harika bir yazı daha okudum yine,
Yüreğin,gözlemlerin,yaşanmışlığını anlatımın;ellerin dert görmesin...
Öpüyorum seni TOPAÇ ım benim...
Sen de mi Brütüs!!! Topaç diyen birdi iki oldu iyi mi? Hehehehhe! Diyetisyenden randevu aldım, yakında bodur manken olcam ben:DDD Menekşe ve Cem olayına bay bayan polis komşumuz el koydu, sonucu da yine anlatırım burada.
YanıtlaSil