27 Kasım 2017 Pazartesi

Ne Var Ne Yok?

Ahhh ah… bu yazdan beri kendimi bir bıraktım pir bıraktım. Utanılası halimi marifetmiş gibi yazmaya da utanmıyorum. Ar perdesini yırtmışım iyi mi…
Elti 2 Numarayı öbür tarafa uğurladıktan sonra 427’nin üniversite tercih sonuçları açıklandı. Çukurova üniversitesi, makine mühendisliği
bölümü. Memleketin alt ucu. Komşu Balkız yazmasını önermiş Çukurovayı. Bir ay boyunca kızı: “Seni komşuluktan siliceeemmm!!!” diye taciz edip durduktan sonra baba kız toparlanıp Adana’ya giderlerken arkalarından sulu sepken zırlamaktan başka bir şey gelmedi elimden.
Ağladıkça tansiyonum çıkıyor, tansiyon çıktıkça acillere konuk oluyoruz, tansiyon sinirden stresten daha da çıkıyor. Kitap okumaya
vereyim dedim kendimi. Yazılar olduğu yerde duruyor, tekrar okumak için sayfa önümde boylu boyunca yatınca kendimi okumaya veremiyorum. Kızlar dizi izle, alt yazılı olsun. Kafanı dağıtırsın dediler. Ejderha da birkaç Kore dizisi önerdi. Dizi izle, kitap oku; ağla acili yokla, kitap oku, dizi izle şeklinde bir rutine girdim. Blog bu arada tabi ki beklemede kaldı. Neler oldu yazacak neler; neler birikti de yazacak Calimero yoktu.
Birkaç denemeden sonra bu rutini kırmayı başardığımı düşünüyorum. Yani umarım başarmışımdır.
427 vizelerden sonra bir haftalığına eve geldiğinde buradaki arkadaşlarıyla buluşmaya gidiyor. Geldiğinde anlatıyor. Arkadaşlarından biri eğitim fakültesinde okuyor. Eğitim fakültesi de makine mühendisliği fakültesiyle maç yapıyor, bunlar da tezahürat… yalnız tezahüratlar küfür gibi. Nasıl olmasın. Fakülte diye bağırmak zor gelince tek heceye indiriyorlar ve ortaya şöyle bir şeyler çıkıyor:
“Eğitim fak!”
“Mak. Muh. fak!”
"Küfür gibi tezahürat yaptık. daha ne olsun..."

Komşum Balkız’la birlikte ortak bir arkadaşı ziyarete gidiyoruz. İlk defa gittiğimiz bir yer olunca gideceğimiz evi bulmakta başarısız oluyoruz. Balkız arkadaşımızı arayıp yolu soruyor, etrafımızda ne olduğunu soruyor arkadaşımız yerimizi bulup bizi almaya gelmek için. Balkız camdan dışarıya bakıyor ve gördüğü şeyi söylüyor:
“Dışarıda bir tane köpek var. Sarı bir köpek!”
“Köpeği baz alarak sizi bulmamı mı bekliyorsun?”
“Ne görüyorsam onu söylüyorum!”
Bu postu iki kerede yazdığımı söylemem gerek. Tam burada çalan telefonun sesiyle Kocaeli’nin öbür ucuna yollanıyoruz. Derince Eğitim ve Araştırma hastanesinde alıyoruz soluğu. Bu sefer bizden biri için değil, karşı komşum için. Hamile olan komşum acilen sezaryenle balarısı kadar bir kız getiriyor dünyaya. Ama refakatçi olması gereken görümce hanım, asker oğlunun yemin töreni için Manisa’ya gidiveriyor. Diğer akrabaları da uzakta olan komşum, benim gerekirse çağırın gelirim dediğimi hatırlayıp beni çağırıyor.
Bebek kucağımda ağladıkça annesi huzursuz oluyor ya; ortamı yumuşatmak, kafaları dağıtmak lâzım.
1)  “Bağırma kız! Kalk bulaşıkları yıka…”
2)  “Niye ağlıyorsun kuzucuğum? Kaynanan mı öldü?”
3)  “Bak bak bak! Kız kalk kahveleri yap, görücüler kapıda bekliyor!” dediğimde en az otuz beşlik bir hemşire liseli kız edasıyla:
“Ay daha bize görücü gelmedi, dur bu ne acele?” deyince:
“Bu saatten sonra da bekleme bence” demek geçse de aklımdan:

“O zaman önce senin kahveleri yapar kızımız, sonra kendi kahvelerini.” diyorum. 

Yaşadığım deneyimlerden sonra hayatı ti’ye almayı alışkanlık haline getiren, öğrendiğimden beri okumayı, lisedeki edebiyat öğretmenimin telkinlerinden sonra yazmayı hayatımın bir parçası yapmayı görev edinmiş bir faniyim.
BENZER YAYINLAR

14 yorum:

  1. neler olmuş yahu...
    neyse, şimdi bunları bir kenara bırakıp dönüşü kutluyoruz. kutlama tansiyon yapmaz zira :)

    YanıtlaSil
  2. Ahahahaha,maşallah formun yerinde Calimero. Bizim oğluşta evin dibindeki okula gitmedi, başka bir şehirde okuyor. Boşver alışıyor insan. Allah sağlık sıhhat versin, çok öptüm😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çocukları pataklamalı:D ne var bu uzaktaki okullarda anlamadım :((

      Sil
  3. bende alışamam sanmıştım, ama dedikleri gibi alışıyoruz. benimki de 500 km uzağa gitti; hatta isteğe bağlı hazırlıkta devamsızlıktan kalmayı başarıp kısmetse önümüzdeki ay bir sonraki yıla kadar kesin dönüş bile yapacak. yani; birde benim halimi düşün sevinsem mi üzülsem mi bende bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz evlenince ne yapacaksın diyorlar:D Sınıfta kalmayaydı iyiydi:( Benim kız da daha şimdiden okulu uzatabilirim, alıştır kendini diyor. Allah çocuklara fikir zihin açıklığı, biz ebeveynlere büyük sabır versin. Çok amin Allahım:))l

      Sil
  4. O kısaltmalara çok güldüm :D Hayata hoşgelmiş minik bebek.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kızlar anlatırken ben de çok güldüm:DDD

      Sil
  5. Bir yeni yazın olduğunu anlamıştım nedense....
    Baktım ve yanılmadığımı anladım :))))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazacak çok şey birikti de yazacak ne adam ne de zaman var:DDD

      Sil
  6. ayyyyyyy kıyammaaaaam her şey çok tatlı ve duyguluuuuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveeeeettttt! yürek dayanmaz bu tatlılığa, o yüzden acillere abone olduk ya :DDD

      Sil
  7. Yaşasın calimero gelmiş.
    Yine çok güldüm.
    Kızçeye hayırlı olsun.Başarılar diliyorum.
    Sanasa geçmiş olsun kendine dikkat et.Özlüyoruz seni
    Minik.Öptüm

    YanıtlaSil
  8. Bal arısı bu aralar bütün günümüzü dolduruyor:)))

    YanıtlaSil