Annem yaklaşık on gündür bendeydi, bu gün
saya söve gitti. Bir daha da gelmem diye yeminler ederek gitti.
Beş altı yıl önce annemin ikinci eşi
öldü, cenazeye ben gittim ama İkram bey hasta olduğu için onu götürmedim. Kaç sene
geçmiş hâlâ:
“Kocan cenazeye gelmedi!” Sonunda:
“Sen de onun karısının cenazesine
gitmezsin ödeşirsiniz!” dedim. Şöyle bir durakladı, bir iki dakika düşündü,
jeton düştü:
“Onun karısı sensin ya salak! Kendi kızımın
cenazesine gelmiycem mi?”
“E napayım anne, geçmişin kavgasını
yapıyorsun, daha ne diyeyim?”
Annemle sitedeki bir kameriyede oturmaya
çıkıyoruz, bizi gören geliyor, duyan geliyor. Bir ara masadaki keki servis
etmek için ayağa kalkıyorum ama gençler bana iş bırakmıyorlar. Ortaya toplanıp
servisi hallediyorlar ama annem gülüyor. Ben sormadan kendisi açıklıyor:
“Kızlar yemlik başına toplanmış tavuk
gibiler baksana. Biri gelsin de yemlesin diye bekliyorlar sanki.” daha annem
sözünü bitirmeden kızlar birden dağılıverince bu sefer de:
“Tavuklara sansar girdi, kaçışıyorlar!!!”
Babamın elli ikinci gecesi için mevlit
okunacak, kızların her biri üvey annemi sevmedikleri için ben gelmem deyip
kaytarmaya çalışıyorlar, eltimin kızı Yamsin de:
“İstemiyorlarsa bana gelsinler yenge?”
diye sorunca artık patlıyorum:
“İyi gidin Yamsin’e. sizin babanız
öldüğünde ben de onun mevlidine gelmiycem!!!” Myna lafı yetiştiriyor:
“Senin öyle bir lüksün yok canım benim.” Anca
jetonu düşen Yamsin:
“Aaaa! Uyanığa bak sen, benim amcamın
mevlidine nasıl gelmezsin sen?” diye söyleniyor.
Tenbelağa ile telefonda konuşuyoruz:
“Abla bu anam beni deli edecek!”
“N’oldu ki?”
“Annemi karakoldan topladım!”
“Neeee! Neden? Ne zaman? Nerde? Nasıl?
Kiminle karakolluk olmuş?”
“Sen de beş n bir k mı yapıyon ne?”
“Anlatsana be çocuk?”
“Gülşahla söz yapacaz diye alışveriş
yaptığımız mağazanın sahibiyle karakolluk olmuşlar. Komiser çağırdı, mağazada taksit
yapmıştık, anam dördüncü defa aldığı elbiseyi değiştirmeye gitmiş. Adam da abla
sen bu elbiseleri cemiyetlerde giyip giyip geri mi getiriyon demiş. Ordan ötesi
biraz karışık, valla ben de anlamadım. Karakoldan toplayıp getirdim, hırsını
alamamış her halde evde çantasını geçirdi kafama. O çantada dambıl mı var ne
var anlamadım arkadaş. Valla dünyam karardı. Anca geliyom kendime.”
“Annem napıyo şimdi?”
“Balkonda çay içiyo, napçak. Elalem içki
içer millete sataşır, bizimki çay içince sataşıyor.”
“Ne yapalım ablacım, çıkmaz boya değmiş
bir kere, ya değdiği yeri kesip atacağız ya da katlanacağız.”
“Öyle, yapçak bir şey yok.”
hehee kim kimin mevlidine gitmicek çok karışık valla :) çıkmaz boyaaa ha haaa :)
YanıtlaSilYa valla bi gün "ben sizi tanımıyorum" deyip kaçacağım:) Bir anne kız bu kadar mı zıt karakterli olur:DDD
YanıtlaSilOoowww olaylar olaylar :))
YanıtlaSilÇıkmaz boyaaaaa:DDD
YanıtlaSilEeeee,kızının kalbi bu kadar güzel olunca anneler bile kullanır,hem de sağolsunlar tepe,tepe.
YanıtlaSilEşlerimize de bize de Allah sabır versin.
Ama çok güldüm yine,sen hep yaz böyle böyle...
Unutum sanma...? Nasıl gidiyor SPOR işleri.
Bak şimdi annen gibi başlarım parmak sallamaya unutmu...!
Öptüm seni ve güzel kızçelerini.
Bizde vukuat bitmez ki... Annem sağ olsun böyle işte. Çıkmaz boya dedim ya ya katlanacağız ya kesip atacacağız:))) diyet de spor da iyi gidiyor, çok selamları var, sana da gelmek istiyorlarmış:DD Şaka bir yana diyetisyen ilk bir ay yürüyüş dışında spor yapmamı istemiyor da İkram bey günlük on bin adımı on üç bine çıkarttırdı. Valla akşamları yatağımın yolunu zor buluyorum:DDD
YanıtlaSil