“Torunumu yakacak bu gelin, çocuğu bu
beceriksizin eline bırakmam!” diyerek gelip Binnaz’ın başına çöreklenmişti
zaten.
Sekiz Mart günü gençler birlikte
vakit geçirip stres atalım çocukları benim başıma yıkıp yakındaki bir
restoranda yemek yiyelim demişlerdi. Yusuf Mantar’ı benim kucağıma verirken
Asiye Hanım da arabanın ön koltuğuna ana kraliçe edasıyla kurulmuş. Arabanın yanına
vardıklarında Binnaz eşekten düşmüş karpuza dönerken Yusuf:
“Anne sen de mi geliyosuuun?” cümlesiyle
şaşkınlığını dışa vurmuş. Ama kadın hiiiç oralı olmamış, üzerine alınmamış.
Restoranda tabağındakilerin
yarısını Binnaz’ın tabağına yığmış,
“O kadar para verecek oğlum, bitir ziyan
olmasın!” diye iki birde kızı dürtmüş. Kızın içeceğini:
“Müsrüüüfff” diye ortalık yerde kızı
fırçalamış. Eve dönerken de Mantarı sormuş, bende olduğunu söyleyince: “Ben
varken niye el aleme niye bıraktınız yavrucağımı?” diye yol boyu Binnaz’ı da
Selim’i de şişirmiş.
Herkesin çocuğunu teslim ettim,
Binnaz da Mantar’ın elini tutup giderken Asiye hanım Flash misali eve ulaşmıştı
bile. Binnaz:
“Abla şu kayınvaldemle bi konuşsan, bi yemek
yiycektik, burnumuzdan getirdi…” deyince:
“Ben bi düşüneyim” dedim. Aklıma hiçbir şey de
gelmiyor ki. Balkız’ın beynini yedim:
“Bana fikir vearrr” diye. O da
beni başından atabilmek için annesine pasladı.
Kezo anne de:
“Çağır da bir kahve içelim.” deyince
“heyyo” deyip Binnaz’a, hemen üst kattaki komşuma telefon ettim. İkram bey de:
“Aman hatun şurdan şurası n’olcak canım.” Dese
de cevabını alıyor 427’den:
“Binnaz abla şurda ama telefon
sinyalleri uyduya kadar gidip geliyor.” Binnaz Mantar’ı Selim’e satıp Asiye
hanımı kaptığı gibi Kezo anneye düştü. İkram beyle Kezo annenin kocası Ismayıl
hojam:
“Bize müsaade!” diye
kaçıverdiler. Kezo anne aldı sazı, gençlere hoşgörü göstermekten, sabırlı olmaktan, kızların ana
baba kucağını bırakıp yeni bir hayat kurabilmek için tüm yaşamlarını baştan
başa değiştirmelerinden bahsetti. Ama asiye hanım karşısında başçavuşun eşeği
osuruyormuşçasına dikkate bile almadı, bunu da hazır fistonun örneğini
çıkarmaya çalışarak bize iyiden iyiye hissettirdi.
Anladım ki kadına ne dense
tersini yapıyor, bende Edison’un ampulü bin voltluk yandı. Başladım Binnaz’ın ne kadar akıllı olduğunu
söylemeye. Konuşuyorum ama üç cümleden biri Binnaz’ın ne kadar akıllı olduğu,
haliyle Asiye hanım pek de mutlu değil. Sordu:
“Salak akıllılardan bizim Binnaz.”
“Sağ ol abla ya!!!”
“Rica ederim canım her zaman.
Binnaz ne akıllı kız da belli etmiyor. Bak seni çözmüş bu kız, sırf sen gitme
diye senin gelişinden hoşnut değilmiş gibi yapıyor.” Dedim ama bizim saftirik
yüzüme öyle bir bakıyor ki anlatılmaz, izlenir.
Asiye hanım inanmadı tabii ki. Ama çakal Kezo anne benim niyetimi anladı
da benim bıraktığım yerden o alıp yürüdü.
Bir saat kadar oturduk, evlere
dağıldık. Gece ona doğru apartman boşluğunda
bir patırtı kütürtü koptu, dedik yeni kiracı komşu yine hanımı dövüyor.
Apartman boşluğuna bir hücumumuz vardı ki, dersiniz Fatihin askerleri İstanbul
surlarına saldırıyor. Asiye hanım, valizi toplamış, tutturmuş:
“Araba bul, ben eve gidecem!”
diye. Selim de:
“Bu saatte kimin kapısına gideyim
anne, arkadaştan almıştım arabayı, teslim ettim. Yarın otobüsle gideriz.” Dese de
kadın bir kere kafaya koymuş, gidecek. İkram Bey kapı aralığından Selim’e
seslenip araba anahtarlarını verdi de bir minik kriz daha başlarken nihayetine
erdi.
Binnaz bü gün koca bir tepsi bol
cevizli kek yapmış, yanına da bulgur köftesi. Bana teşekkür etmek için getirdi.
Ben de koca bir demlik çay yaptım,
oturup afiyetle asiye hanımın gidişini kutladık.
Ahahahahahaha,ilahi Calimero,helal olsun sana.Ne nefretlik bir şey bu kaynana milletinin yaptıkları yahu.Biz de yapmayız inşallah onlar gibi.Bir de hiç sektirmeden her gelin yaşıyor benzer şeyleri,zengin-fakir,okumuş-okumamış,çalışan-çalışmayan istisnasız her gelin.Batıda niye yok çünkü saygı,sınır biliyor insanlar.Bizde her şey vıcık vıcık.Komşun bile evinin içine karışıyor bizde.Sokakta tanımadığın biri ,çocuğunun atkısına şapkasına karışıyor.Valla yorucu bir yaşam tarzımız var vesselam.Gene günü kurtarmışsın,hadi eline sağlık.Binnaz'a da geçmiş olsun 😀
YanıtlaSilNe yapayım, gözümün içine içine bakıyor zavallı. Bizde bir laf vardır, hiç duydun mu bilmem: Bir kızın yedi köye faydası olur der benim büyükler. Haliyle de tanıdık tanımadık karışma hakkını buluyor kendinde. Nabacaaann, çekeceeenn:)))
Silhahaahah alemsin yaaaaa :)
YanıtlaSilAlem mi beniiim, aleme mi sahibim bilemedim:DDD
SilKarikatürler efsane.. büyük güldüm :)
YanıtlaSilÇizerlere selam olsun:D
SilAllah seni süper süper valla :) türk filmi gibiii :) ayşen gruda mesela ne bileyim kayınvalide neriman köksal :)
YanıtlaSilson yazıma koydum seniii :)
SilSuna Pekuysal tam oynar Asiye hanımı:D Ay ay geliyorum geliyorum:D
SilOff off öldü ya oğluda bana kaldıyaaa diye bir şarkı varyaa hıhh tam buba yakisirmis �� kaynanayi napmali kaynar kazana atmalıı �� deepten geldim bloguna cokda eğlenceliymis banada beklerim bak haha :)
YanıtlaSilHoşgeldin, ilk fırsatta gelicem canım. Kaynana kazan karası diye de bir türkü vardı di mi :DDD
SilOnu pek bilemedim ama arasak bayada bir çıkar heralde :) kaynana işte kaynatr durur 😃
Silyaaaa bayıldım gülmektennnnnn gece geceee ayyy Allahımm yaaa süpersin vallla :))))
YanıtlaSilGülmek güzeldir, hoş geldin:)))
SilOff çok kötüymüş ya :D benim dedem kaynanadan beterdi 10 yıl birlikte yaşadık , sadece anneme değil herkese kök söktürmüştür , aklıma o geldi şimdi :D
YanıtlaSilEski topraklar galiba çoğunlukla aksi oluyorlar:)))
SilNe denir böyle durumda bilemedim...!
YanıtlaSilAma çok güldüm inan,harika bir malzeme çıkmış sana o yönden bakınca eğlendim de seni fazla yormasalar daha iyi olacak,
Ama işte,iyi niyetli faydalı insan olunca senin gibi maalesef kaçınılmaz böyle durumlar,canısı iyi ki varsın.
Her apt. sen gibi koruyucu teyze olsa çalışan annelerin sırtı yere gelmez valla
Öptüm seni iyilik meleğim...
Hehehe! Her eve lazım Calimero diyorsun yani:) Bazen eşeğin kulağına kar suyu kaçıyor ya neyse:DDD
YanıtlaSilher kaynana bir değil :)
YanıtlaSil