9 Mayıs 2017 Salı

Hepsi De Beni Mi Bulur?




Dün Ejderhayı diş hastanesine götürdüm; olanlar anlatılmaz, kaçılır! Hastaneye gittik, çene cerrahisi için sıra almamız lâzım, kontenjan dolmuş ama doktorla konuşun kabul ederse birkaç kişiye daha sıra verebiliriz. Doktorla konuşuyorlar, öğrenci var mı içinizde sorusuna Ejderha ile bir üniversite öğrencisi ben diye cevap veriyorlar. Tamam diyor doktor, siz ikiniz gelin. Barkod alıp sıranın gelmesini beklerken klasik hastane bekleme muhabbetleri dönüyor.
Sağ tarafıma iki yaşlı bayan oturuyor, benim yanımdaki hemen lafa girmek hevesinde ama ben elimdeki kitaba gömülmüşüm. Kendi aralarında öyle bir iştahla ortak bir tanıdıklarını çekiştiriyorlar ki amanın yani. Aralarında gıybet ederlerken bir tanesi bir yandan da beni taciz ediyor. muhatap olmadan kendimi onlardan izole etmeye çalışıyorum. Kadın kararlılıkla beni de gıybetlerine dâhil etme çabasında. Üçer beşer dakika aralarla art arda ataklar geliştiriyor ve her defasında sessizlikle karşılanıyor.
Atak 1:
“Ay saat kaç acaba, saati soracak kimse de yok…” Bizden başka belki seksen kişi var o koridorda hâlbuki. Kafamı kaldırmadan kol saatime bakıp saati söylüyorum.

Atak 2:
“Okuyo musun?” Yine kafamı kaldırmadan:
“Hı hı…”

Atak 3:
“Ne okuyosun?” Gözlerimi kitaptan ayırmadan:
“Kitap…”

Atak 4:
“O incecik yazıları okumaya üşenmiyo musun?”
“Yooo!”
Atak 5:
“Gözlerin yorulmadı mı? Beş dakika ara versene…”
“……”
Atak 6:
“Tuvalet nerde, biliyo musun?”
Benden önce atlayan üç beş sazan tuvaletin yerini gösterip kadının atağını boşa çıkartıyorlar.

Atak 7:
Fakir ambarı görünüşlü bir çantadan ordu doyuran boy nane şekeri çıkartıp kitabın üstünden burnuma dayıyor:
“Alsana!”
“Teşekkür ederim, almayayım ben.”
“Ay al al, bişey olmaz. Doktora da nefesin tertemiz kokar.”
“Astımım var, nane şekeri atak başlatıyor, almayayayım.”
“Kız bi taneden bişey olmaz, bak taze taze.”
Tam o sırada karşıda bir yer boşalıyor ve ben kalkıp oraya geçiyorum. Kuyruk misali kadın da gelip yanımdakini kaldırıyor ve kendisi oturuyor. Anlaşılıyor ki iş inada binmiş. Son bir hamle daha yapıyor:
Ben okurken kadın bir anda neredeyse yere kadar eğilip elimdeki kitabın kapağına bakmaya çalışıyor, sonunda kadına bakıp:
“Teyze izin verir misin? Siz gıybetin dibine vurun durun, bana müsaade.”
“Ay terbiyesize bak, gıybet etmek kim biz kim?” Kadın birden şaşırıyor, çantasından yakın gözlüğünü çıkartıp bana bir de gözlükle bakıyor ve flaş açıklama geliyor:
"Aaaa, sen Fikriye değilsiiiin. Ben de bu savruk Fikriye yeni ceket mi, almış diyorum. E kızım baştan beri beni ne uğraştırıyon, Fikriye olmadığını söyleseydin ya!" dediğinde etrafımızdakiler yarılıyor gülmekten. 


Bu arada Ejderha psikopatlığın el kitabını yazıyor. Karşımızda bir kızcağız oturuyor, on sekiz- yirmi yaşlarında. Ama nasıl korkuyor, tir tir titriyor. Ejderha iki de bir ne kadar korktuğunu, içeri gireceği zaman kelime-i şehadet getireceğini, dua ettiğini filan söylüyor. Otuzlu yaşlarda bir hanım da:
“Aman ne var canım, küçücük iğne, senden büyük değil ya, ne korkuyorsun?” diyor iki de bir, sırası gelip de içeri girdikten birkaç dakika sonra çıkıyor ve:
“Ay Allah kahretsin bunları, sanki bahçe kazığı kakıyor, ne çok acıttı beee!” diyor titreyen kızı unutarak. Kızı çağırıyorlar, on dakika sonra ambulans gelip kızı alıp götürüyor. Kızcağız korkudan bayılmış.

Karşımıza bir hanım gelip oturuyor, kucağında dokuz on aylık bir bebekle. Bebek bir huysuz, kim laf atsa sevmek için, ciyaklıyor, solucan gibi kıvranıyor, kendisini geriye atıyor… Annesi sonunda çocuğun kafasına küçük bir şaplak atıyor ve çocuk kapatma düğmesine basılmış gibi susuveriyor. 

Yaşadığım deneyimlerden sonra hayatı ti’ye almayı alışkanlık haline getiren, öğrendiğimden beri okumayı, lisedeki edebiyat öğretmenimin telkinlerinden sonra yazmayı hayatımın bir parçası yapmayı görev edinmiş bir faniyim.
BENZER YAYINLAR

16 yorum:

  1. Buralar değişmiş. Narlı diş görseli pek güldürdü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok sevimliler ama:D yaşanan tecrübeler değiştiriyor işte. gerçi bizi ne yönde değiştirdiği tartışılır :DDD

      Sil
  2. Harikasın yine,özlemişim yazılarını.
    <Emeğine sağlık.
    Ah o teyzelerden her yerde çok var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir şey değil Fikriye diye bir tanıdık bildik de yok aslında.

      Sil
  3. ya kız bayıldı ha bebek de ilginç de o ilk olay valla efsane. güldür güldür şov gibiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkudan bayılmış zavallı, ama benim Ejderha'nın payı da yok değil hani... Kızcağızı gerim gerim gerdi. Bebek desen aklıma geldikçe gülüyorum. Kafaya bir şaplak ve mum gibi uysal... Bizim işimiz bitip de çıkarken o teyze hal söyleniyordu niye Fikriye değilim demedim diye:DDD

      Sil
  4. Fotoğraftan kaçılır gerçekten, büyük güldüm :))) Bazen insanın sabrını çok deniyorlar keşke herkes yerini bilse... :) Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kişi kendini bilse dünyada dert tasa kalmazdı. Gerçi bu tipler de bizden uzak olması kaydıyla hayatın tadı tuzu.

      Sil
  5. hahahha diş hastanesinde mi geldi bunlar başınıza :) yaa inanmıyorum. dişçiden öyle korkutuluyoruz ki, kızcağız bayılmış bile :) çok geçmişler olsun. teyze ile muhabbet on numaraymış yalnız :D tyzeyi çok merak ettim asdjads

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaklaşık kırk beş dakikada yaşandı bunca şey... Aman aman teyzeyi yolda görsem yolunmu değiştiririm, bakarsın yine Fikriye diye yakama yapışır falan:DDD

      Sil
  6. Deeptone tanıtmış sizi. Ben de bir tanışayım dedim ki bir maceranın ortasında buldum kendimi.Ah şu teyze keşke şu gözlüğü daha erken taksaymış.Kısa zamana ne çok şey sığmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım maceradan zevk almışsındır. O gözlüğü gözü yerine çantasında taşıyan teyzeye alkış iatiyorum:DDD

      Sil
  7. heey bak ama son yazımdasın bana neee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakıyorum hemen Deep. Teşekkür ederim:DDD

      Sil
  8. Yine gülerek okudum :D teyze de ilginçmiş ya :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benimle uğraştığı süre boyunca yanındakiyle kesintisiz konuşmaya devam etti :D

      Sil