5 Ekim 2016 Çarşamba

Bizim Evin Delileri


Bizim evde herkes birbiriyle makara yapmaktan, yavrusunu seven ayı misali birbirini yoğurmaktan asla ama asla vazgeçmez. Ne makaralar döner, ne gırgır şamata yükselir bu haneden bilenler bilmeyenlere anlatırken gözlerinden yaşlar döker gülerken…
Biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz hesabı herkes birbirinin içini dışını iyi bildiği için kimse kimseye darılmaz, küsmez. Küsenler de itinayla barıştırılır.
427, bütün gün okulda sayısal derslerden sıyrılmış bir kafayla eve gelip de ablasını evde bulunca harcayamadığı enerjiyi boşaltmak için kızın tepesine tünüyor. İtişip kakışırken Myna’nın perçemini tutturduğu tel toka 427’nin hemen gözünün altını sıyırıyor. Buz torbasıydı,yara merhemiydi derken acısı geçince yine ablasının tepesine tüneyecek ama bu sefer tedbir alıyor. Kızın saçındaki tokaları tek tek çıkartırken bir yandan da:
“Şu silahlarını çıkartalım da eşit savaşalım senle.” Diye söyleniyor.

Bahçede yeni dikilen fidanların diplerini çapalarken bir ara dinlenmek için oturuyoruz. Daha doğrusu İkram bey bir ağaca yaslanıyor, bende başımı onun bacağına koyuyorum. Bulduğum bir kurumuş ot gövdesini aşı yapar gibi adamın koluna batırınca yüzüme ne iş manasında bakan adama:
“Uyuz aşını kaçırmıştın ya, işte onu yapıyorum.” Diyorum.
Yine bahçede iş yaparken yemek molası veriyoruz. Yemekten sonra sohbet ederken bir otun kuru gövdesiyle dişimi dürtüyorum. İkram bey:
“Hayrola hatun, otlamaya mı başladın?” deyince:
“Evet, çok leziz, tavsiye ederim.” Diye sırıtıyorum.


Yine bahçedeyiz ve İkram bey beni sinir ediyor.
“Koca kafa!” diye bağırıyorum. Adam gayet sakin, bilimsel bir gerçeği açıklayan profesör edasında:
“Kafamın kocaman olduğunu düşünmüyorum.” Diyerek sinirimi tavan yaptırıyor.

İkram bey, sitenin bahçıvanıyla sohbet ederken adam babasından şikayet ediyor. İkram bey de banko esprisini yapıyor:
“Ver on bin dolar, babanı zehirleyeyim, mirası sana kalsın.” Adam biraz düşünüyor ve cevap veriyor:
“Abi babam hem hasta hem yaşlı, ölü yatırım olur.”

Banyoda lavaboyu yıkayan Myna’yı korkutmaya kararlı Cadı, tek başına cesaret edemeyince 427’yi yanına çağırıyor. Nedenini soran 427 aldığı:
“Tek başıma korkutursam tepeler beni, sen olursan onu tutarsın ben de kaçarım.” Cevabı üzerine:
“Benim canım yok zaten.”

Mutfak kapısı arkasına saklanan Cadı, sofrayı toplayan Myna’yı korkutmak için bekliyor. Kapı ile söve arasındaki boşluktan bunu görüyor ve önce davranarak Cadı’yı korkutuyor. Gülmekten gözlerinden yaş döken Cadı:
“Myna ablama o kartal gözlerini verene kadar bana azıcık akıl vereydin ya. Bir türlü korkutamadım yaaa!” diye kendi kendine kaynatıp duruyor.

427, telefonunun hafızasında kazara sildiği bir rap şarkıyı hatırlamaya çalışıyor, ablasına sorarken ben duyuyorum ve:
“Bilgisayarda masa üstünde benim müzik dosyama bak, muhtemelen orda vardır.”  Deyince 427 isyan ediyor:

“Anne! Sen de yaşıtların gibi yaşlansana yahu? Senin yaşıtların türkü dinler, arabesk bilemedin fantezi müzik dinler, rap müzik ne yaaa? Azıcık yaşıtların gibi olsana!”

Yaşadığım deneyimlerden sonra hayatı ti’ye almayı alışkanlık haline getiren, öğrendiğimden beri okumayı, lisedeki edebiyat öğretmenimin telkinlerinden sonra yazmayı hayatımın bir parçası yapmayı görev edinmiş bir faniyim.
BENZER YAYINLAR

16 yorum:

  1. Aklıma tam da bizim evin deli halleri geldi :D
    Ben geldiiim!
    Kahve yanına bekleriiiim! :)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mis gibi kahve kokusunu da yanında getirmişsin, hoş gelmişsin :) Bir deliler evi sakini de sensin demek :D

      Sil
  2. EN güzeli de bence bu değil mi? Günün nasıl geçip gittiğini farketmiyorsunuzdur :)
    Allah eksikliklerini göstermesin, hep mutlu olun.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Komşular bizi apartmandan atmazlarsa iyidir :) Allah herkese böyle neşeli yaşam nasip etsin :D

      Sil
  3. Neşeniz daim olsun sevgili Calimero. Neşeli günler filmi gibisiniz, bayıldım :)

    Sevgi ve selam ile.

    YanıtlaSil
  4. Şenlikli. Gülme sesleriyle dolu bir evmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üç kız bir arada olur da şenlik olmaz mı? Gaydırı gubbaklı şenlikli bir evim var :D

      Sil
  5. Bir kardeşimle 3,5 diğeriyle de 14 yaş farkım var ama bizde böyleyiz, heleki kardeşim okuldan dönsün birbirlerine giriyorlar onları ayırmaya çalışırken de bir anda da bana saldırıyorlar , sanırım bütün kardeşler aynı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Myna ile 427 arasında beş, 427 ile Süpürgesiz Cadı arasında dört yaş var. Bazen Cadı imdat isteyince ben de araya kaynayıp gidebiliyorum. Sen düşün artık gerisini :)))

      Sil
  6. Maşallah okurken eğlendim. :)) Allah neşenizi daim etsin ne diyeyim. :D Bizim evde ben güldüm mü bizimkiler susturur, deprem oluyor diye dalga geçerler. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay o deprem yakıştırmasını bana da yapıyorlar yaaa! Onlar benle uğraştılar mı ben daha da gülüyorum bu kez vonlar vaz geçmek zorunda kalıyorlar hihihi.

      Sil
  7. Duydum ki mim arızalısı Mimikli tarafından mimlenmişsin. Her nasıl olup da katıldıysa artık. :D Sevgiler. <3

    http://mimiklibocek.blogspot.com.tr/2016/10/mim-en-sevdigim-15-kitap_16.html#more

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımmm, demek duydun ha? Bir bakayım bakayım doğru mu duymuşsun? :DDD

      Sil